Sn Ünal Güner

Öncülüğünde kurulan İbn-i Sina Kadim Şifa Vakfı, vakıf gayemizin temeli olan geleneklerin ve geçmişin bilgeliğinden faydalanıp, doğanın korunması ve doğalın çoğaltılması odağıyla; bugünün ve yarının ihtiyaçları öngörülerek geliştirilmiş proje tabanlı destekler sunmaktadır.


Vakfın Gayesi


Geleneksel ve tamamlayıcı tıp alanında geleneklerin ve geçmişin bilgeliklerini günümüze hatırlatıp uyarlarken bunların bir kısmını da modern hayat ve teknolojiler ile halkın beden ve ruhsal sağlığı için uyumlamak ve kullanılabilir hâle getirmektir.

-- Banka Bilgileri --

Hesap İsmi
VAKIF KATILIM BANKASI (TL)
VAKIF KATILIM BANKASI (Dolar) $
VAKIF KATILIM BANKASI (Euro)
SWIFT KODU

Projelerimiz

İbn-i Sina Kadim Şifa Vakfı olarak, vakıf gayemizin temeli olan geleneklerin ve geçmişin bilgeliğinden faydalanıp, doğanın korunması ve doğalın çoğaltılması odağıyla;

  • Deprem bölgesi ücretsiz şifa seansları
  • Deprem bölgesi yardımlaşma
  • Deprem bölgesi hayvancılık destekleme
  • Yerel (ata) tohum yetiştirme ve paylaşma
  • Atalık tohum buğday ve un paylaşma
  • Yerli cins kümes hayvanları ve doğal köy yumurtası üretme ve paylaşma
  • Yerli büyükbaş ve küçükbaş hayvan besleme, koruma ve çoğaltma
  • odaklı bugünün ve yarının ihtiyaçları öngörülerek geliştirilmiş proje tabanlı destekler sunmaktayız.


    Geleceğimizi bugünden sağlıklı inşa edebilmek ve çocuklarımıza daha güvenli bir ortam oluşturabilmek için fayda ve güzelliklerde buluşalım...

    YEREL (ATA) TOHUM YETİŞTİRME VE PAYLAŞMA

    Image Geleneksel, yerel, atalık tohum; iklimin olumsuz koşullarına dayanıklı, binlerce yıllık geçmişi olan saf, özgün ve doğalın bilgisini bünyesinde taşıyan tohum çeşididir.

    Bakım gücü olup, yetiştirme süreç ve sorumluluğunu üstlenmek üzere talep eden kimselere İbn-i Sina Kadim Şifa Vakfı tarafından, alınan hasadın minimum %10’unun İbn-i Sina Kadim Şifa Vakfı Denetim Kurulu’nun bilgi ve denetimi doğrultusunda ihtiyaç sahipleriyle paylaşılması suretiyle tohum temini gerçekleştirilmektedir.

    Dağıtımı yapılan atalık tohumların doğal yollarla verimli ve sağlıklı bir biçimde yetiştirilmesi için gerekli olan doğal gübreleme gibi unsurların bilgi desteği vakıf tarafından sağlanmaktadır. Süreç, tohum temininden ürün hasatlarının minimum %10’unun ihtiyaç sahiplerine dağıtılması noktasına kadar İbn-i Sina Kadim Şifa Vakfı Denetim Kurulu tarafından düzenli aralıklarla takip edilecektir.

    Bu toprağın üstünde hepimiz beraber yaşıyor, ondan beraberce besleniyorsak onu korumak, ihtiyacıyla muamele etmek insan olarak hepimizin sorumluluğudur.

    Güzellikler eken, ektiğiyle bereketlenen ve bu bereketle bütün kılınan olmayı dileyelim.

    ATALIK TOHUM BUĞDAY VE UN PAYLAŞMA

    Image Atalık tohumlar, binlerce yıl öncesinden günümüze kadar sağlıklı ve saf bir şekilde varlıklarını sürdürebilen nadir tohumlardır. Bu tohumlar, Anadolu'nun köklü tarım yöntemleriyle kuşaklar boyunca üretilmiş olup genetik yapılarına dokunulmamıştır. Bulundukları iklime, toprağa ve coğrafyaya asırlar içinde uyum sağlamaları onları daha dayanıklı kılmış, kimyasal ilaç kullanılmadan yetiştirilmeleri ise daha yüksek besin değerlerine sahip olmalarını sağlamıştır. Atalık tohumlardan elde edilen sebze ve meyvelerin renkleri ve boyutları çeşitlidir, standart bir görünüme sahip değillerdir. Hibrit tohumların aksine doğurgandırlar yani bu tohumlardan elde ettiğiniz ürünlerin tohumlarını bir sonraki yıl da ekerek ürün devamlılığını sağlayabilirsiniz.

    İbni Sina Kadim Şifa Vakfı, yerel, atalık ürünlerimizi hatırlatma ve toplumda ata tohumu kullanımını artırarak insanların fizyolojik ve psikolojik sağlığına fayda sağlamak amacıyla 1.000 aileye ücretsiz atalık un ve buğday tohumu temini yapılmaktadır.

    Katılım: @sifavakfi instagram hesabı başvuru linki üzerinden çekilişe katılabilirsiniz.

    YERLİ CİNS KÜMES HAYVANCILIĞI VE DOĞAL KÖY YUMURTASI ÜRETME VE PAYLAŞMA

    Image Kümes hayvancılığı; tavuk, hindi, horoz, kaz gibi kanatlı hayvanların yetiştirildiği bir hayvancılık çeşididir. Bu hayvancılık ülkemizde yayılım potansiyeli en yüksek olan, her iklimde rahatlıkla tercih edilebilen bir türdür.

    Tüm dünya genelinde tüketim sektörünün artması ile ortaya çıkan seri üretim düşüncesi, bu hayvanların hızla büyüyüp kesim sürecine getirilebilen, normalin çok daha üstünde yumurta alımı sağlayan GDO’lu çiftlik türü olarak yetiştirilmesine ve piyasaya sürülmesine sebep olmuştur. Günümüzde köy tavuğu olarak bilinip alınan ve yumurtaları da köy yumurtası olarak satılan özellikle tavuk cinsleri de bu genetik yapıda üretilmiş olması dolayısıyla esas istenilen doğallık kavramından uzaktır.

    Beslendiğimiz bitkisel ve hayvansal tüm gıdalar, cinsi, üremesi, yaşadığı ortam ve yetiştirilme biçimi bakımından tam bir bütünlük içerisinde doğal olmalıdır. Çünkü bizler bu hayvanların sadece etinden, yumurtasından istifade etmeyiz. Bir tavuğu yediğimizde, onun içinde taşıdığı genler; beslenmiş olduğu tahıllar ve içinde bulunduğu çevresel faktörlerin etkisiyle DNA’sına işleyen özellikler de onun kanalıyla bize akar. Tüm bunlar hem bedenimize hem de ruhumuza sirayet eder. Bu sebeple temiz beslenmek, yediklerimizi arındırmak kıymetlidir.

    Bu amaçla yerel cins kümes hayvancılığını koruma ve özendirme kapsamında; bakım gücü olup, yetiştirme süreç ve sorumluluğunu üstlenmek üzere talep eden kimselere İbn-i Sina Kadim Şifa Vakfı tarafından, alınan hasadın minimum %10’unun İbn-i Sina Kadim Şifa Vakfı Denetim Kurulu’nun bilgi ve denetimi doğrultusunda ihtiyaç sahipleriyle paylaşılması suretiyle kümes hayvanı temini gerçekleştirilmektedir.

    YERLİ BÜYÜKBAŞ VE KÜÇÜKBAŞ HAYVAN BESLEME, KORUMA VE ÇOĞALTMA

    Image Yerli büyükbaş ve küçükbaş hayvancılık, hem etinden hem de sütünden yararlandığımız bir hayvan yetiştiriciliği çeşididir.

    Sağlıklı bir yetiştiricilik süreci için hayvanların bulunduğu çevreye uyumlu olması, doğal yollarla üremiş yerli bir tür olup doğal, GDO’suz gıda ve takviyelerle yetiştirilmiş ve dayanıklı bir ırk olması elzemdir.

    Günümüzde hayvan yetiştiriciliğinin önemli bir kısmı büyük firmalar tarafından ele geçirilmiş, et ve süt sektörü de diğer alanlar gibi tekelleştirilmiştir. Firma bazlı bu üretimin esas amacının kâr etme ve toplum algısını gıda ile bozarak insanları sisteme bağımlı hâle getirme çabası içinde olması neticesinde, mevcut kurulu sistem, insan sağlığı ve refahına odaklı olmaktan oldukça uzaklaşmıştır.

    Yine dünya genelinde, endüstriyel toplumun bir sonucu olarak; seri süt üretim imkânı sağlama ve ticari kâr elde etme amacıyla türleri yapaylaştırılmış ithal cins (Simental, Holstein vs.) ineklerinin tercih edilmesi, aynı şekilde doğal otlatma yerine, süt verimini ve kilo yükseltme yöntemiyle et verimini artırma amacıyla hayvanların hazır, GDO’lu yemler ile beslenmeleri; bu sektörde sağlıksız bir ortam yaratmıştır.

    Bu hayvanların besin değeri kadar yaşam sürecindeki duygu durumları da önemlidir. Nitekim makineye bağlı olarak, sürekli bir biçimde sütü sağılan bir hayvanın aktardığı hâl ile doğal ortamda sağılan bir hayvanınki eş değer değildir.

    Sonuç olarak; alınan besinler, yetiştirilme süreçleri ve ırk etkenlerinin her biri, et ve süt kanalıyla bize akıp ruhen ve bedenen benliğimize sirayet eder.

    Yediğimizi, içtiğimizi; yani özü itibariyle varlığımızı ve içinde yaşadığımız bu doğayı korumak, ondan mümkün olan en güzel şekliyle, doğallık içinde istifade etmek hepimizin sorumluluğudur.

    Bu sebeple yerelliğin ve doğallığın yayılması dileğiyle; bakım gücü olup, yetiştirme süreç ve sorumluluğunu üstlenmek üzere talep eden kimselere İbn-i Sina Kadim Şifa Vakfı tarafından, alınan verimin minimum %10’unun İbn-i Sina Kadim Şifa Vakfı Denetim Kurulu’nun bilgi ve denetimi doğrultusunda ihtiyaç sahipleriyle paylaşılması suretiyle küçükbaş ve büyükbaş hayvan temini gerçekleştirilmektedir.

    DEPREM BÖLGESİ ÜCRETSİZ ŞİFA SEANSLARI

    Image Kahramanmaraş Pazarcık ve Elbistan üssünde gerçekleşen depremden psikolojik olarak etkilenerek Vakfa başvuru yapan deprem mağdurlarına Ünal Güner ile Şifanın yolundaki öğrencileri aracılığı ile Vakıf destekli şifa seansları ücretsiz olarak gerçekleştirilmiştir.



    İsim ve Şehir Bilginizi bizimle paylaşarak şifa talep randevusu oluşturabilirsiniz.

    Şifa Talep Hattı: 0542 699 01 99

    DEPREM BÖLGESİ YARDIMLAŞMA

    Image İbn-i Sina Kadim Şifa Vakfı olarak;

    Kahramanmaraş Pazarcık ve Elbistan üssünde gerçekleşen depreme yönelik hali hazırda yürütmüş olduğumuz çadır, konteyner, gıda ve giyim yardımlarımızın yanı sıra İbn-i Sina Kadim Şifa Vakfı Denetim Kurulu’nun tespiti ve kontrolü ile deprem bölgesinden diğer şehirlerimize yerleşmiş ihtiyaç sahiplerine de kıyafet ve gıda yardımlarımızı devam ettirmekteyiz.

    Bulunduğunuz şehirde ihtiyaç sahiplerine yardım çalışmalarına destek vermek için burada bulunan telefon numaralarından il sorumlusu arkadaşlarımıza ulaşabilirsiniz

    DEPREM BÖLGESİ HAYVANCILIK DESTEKLEME

    Image Geçtiğimiz günlerde Kahramanmaraş Pazarcık ve Elbistan üssünde gerçekleşen deprem sonrasında İbn-i Sina Kadim Şifa Vakfı olarak maddi ve manevi desteklerimizin bir parçası olarak depremden hayvanları ve barınakları olumsuz bir biçimde etkilenip de talep eden kimselere, İbn-i Sina Kadim Şifa Vakfı Denetim Kurulu’nun bilgi ve denetimi doğrultusunda, bağışlanan hayvanlardan alınan ürünlerin (et, süt, yumurta, yün vs.) ve minimum %10’unun ihtiyaç sahipleriyle paylaşılması suretiyle hayvan bağış, hayvanlar için konteynır yardımı ve desteği verilmektedir.

    Bu süreçte; elimizden gelen tedbirleri alıp, Ol’anın hayrına ve faydasına odaklanarak, mümkün mertebe yardımlaşma ve fayda alışverişinin içinde olmak hepimizin içsel ve dışsal iyileşmesine katkı sağlayacaktır.

    NEDEN BU PROJELER?

    Tabiatın doğasında, kendi hâli içinde mevcut olan her şey Bir’in ve bütünün faydasınadır. İnsan da fıtrat itibariyle kainatla uyum içerisinde yaratılmıştır. Varlığıyla hem bedenen hem de ruhen bu alana etki eder ve ondan etkilenir. Yaşamsal faaliyetlerimizi devam ettirmemize imkân tanıyan temel ihtiyaçlarımızdan birisi yeme - içmedir ve doğa bunu bize en tabii şekliyle sunmaya programlanmıştır.

    Fakat zaman içerisinde suni kıtlık algılarının da etkisiyle GDO'lu (Genetiği Değiştirilmiş Organizma) ürünlerin piyasaya sürülmesi, hibrit üretimin devamlılığı kısıtlaması ve yokluk imajinasyonlarının da tesiriyle insanların bunlara bağlı hâle gelmesi ya da bu gibi ürünlerle teması olan hayvansal gıdaların tüketilmesi hem sağlığın olumsuz yönde etkilenmesine hem de doğada tahribatın meydana gelmeye başlamasına sebebiyet vermiştir.

    Genetiği Değiştirilmiş Organizma, laboratuvar ortamında yapay gen aktarımıyla dışarıdan müdahale edilerek elde edilen bir tohum türüdür. Bu ürünlerin dirençleri oldukça uzun olmakla beraber ekosistemin dengesini bozmaktadır. Bu organizma polenlerinin tozlaşma yoluyla taşınarak başka ürünlere de etki etme ve uzun vadede GDO’suz ürünlerin de doğallığını etkilemesi sebebiyle, kendi üretimimizi korumak adına bu konuda bilinçlenme ve çevremizi de bilinçlendirme sorumluluğumuz vardır.

    Yine aynı şekilde hibrit üretim de yapay bir döllenme ile üretilen melez tohumlardan yapılmakta olup bu ürünler kısır oldukları için devamlılıkları da mümkün değildir.

    Tüm bu etkenler insanı ve doğayı doğallık içindeki uyumundan koparan olumsuz unsurlardır. Aynı zamanda sürekliliği kısıtladığı için de kişileri tohum üretici şirketlerine bağlı hâle getirmektedir.

    İbn-i Sina Kadim Şifa Vakfı olarak; bütünün faydasına aracılık etmek, doğayı ve doğalı korumak ve düzenin denge içindeki seyrinin bir parçası olmak amacıyla geçmişin bilgeliğinden yararlanarak doğal üretimi desteklemeyi ve çoğaltmayı hedefliyoruz.

    İstiyoruz ki doğru buğday; yani doğal, atalık tohumlar ekilsin, bu doğallığın içinde yetişen hayvanlar çoğalsın, üretim de tüketim de Bir’in ve bütünün hayrına olsun ve bu, kolektif bir biçimde yayılsın.

    Devamlılık; sıradan bir yeme içmenin ötesinde, yetişen besinin doğaya, doğadan aldığımızın bize, bizim bedenimizle aktardığımızın nesle ve döngüsel biçimde tüm bir sisteme etkisini içinde barındırır.

    Yediğimizi, içtiğimizi; yani özü itibariyle varlığımızı ve içinde yaşadığımız bu doğayı korumak, ondan mümkün olan en güzel şekliyle, doğallık içinde istifade etmek hepimizin sorumluluğudur.

    Bu sebeple yerelliğin ve doğallığın yayılması dileğiyle; bakım gücü olup, yetiştirme süreç ve sorumluluğunu üstlenmek üzere talep eden kimselere İbn-i Sina Kadim Şifa Vakfı tarafından, alınan verimin minimum %10’unun İbn-i Sina Kadim Şifa Vakfı Denetim Kurulu’nun bilgi ve denetimi doğrultusunda ihtiyaç sahipleriyle paylaşılması suretiyle küçükbaş ve büyükbaş hayvan temini gerçekleştirilmektedir.